Daha iyi hizmet vermek için bu websitesinde çerezler kullanıyoruz.

İçeriği ve reklamları kişiselleştirmek, sosyal medya özellikleri sunmak ve trafiği analiz etmek için çerezler kullanıyoruz. Sitemizi kullanımınızla ilgili bilgileri ayrıca sosyal medya, reklamcılık ve analiz iş ortaklarımızla paylaşabiliriz. İş ortaklarımız, bu bilgileri kendilerine sağladığınız veya hizmetlerini kullanırken topladıkları diğer bilgilerle birleştirebilir.

Çerez nedir?

Çerezler, web-sitelerinin, kullanıcıların deneyimlerini daha verimli hale getirmek amacıyla kullandığı küçük metin dosyalarıdır. Yasalara göre, bu sitenin işletilmesi için kesinlikle gerekli olan çerezleri cihazınıza yerleştirebiliyoruz. Diğer çerez türleri için sizden izin almamız gerekiyor. Bu site farklı çerez türleri kullanmaktadır. Bazı çerezler, sayfalarımızda yer alan üçüncü şahıs hizmetleri tarafından yerleştirilir. İzniniz şu alanlar için geçerlidir: web.tv

Seriat İmam iskender Ali Mihr

351 izlenme
Kategori Din
Eklenme Tarihi
DilTürkçe
Açıklama
Şeriat, Kur’ân’ın bütünüdür. Allah’ın insanların davranışlarını tanzim eden kaideleri değildir sadece. Onun için her seferinde size diyoruz ki; lugat manasından hareketle Kur’ân’ı yorumlamaya kalkmayın. Âyetlerden hareketle yorumlayacaksınız. Allah’ın ne demek istediğini ancak âyetleri yoruma tâbî tutarak yürütebilirsiniz. O da ancak Allah’ın öğretisiyle mümkün olan bir şeydir. Âyetlerin her birinde Kur’ân’ın bir parçası vardır sadece. Bütünü Kur’ân’ın özüdür, ruhudur, bütünüdür. O bütünün bir parçası olan âyetleri tek başlarına mütâlea edemezsiniz. Aynı konunun işlendiği âyetleri bütünleştirmek mecburiyetindesiniz.

İşte Rûm Suresinin 31. âyet-i kerimesi bize bir bütünü anlatırken, aynı konunun ihtiva ettiği mü’minler ve kâfirler olayını Sebe Suresinin 20. âyet-i kerimesinde görüyoruz. Kur’ân’daki şeriatın ne olduğunu ise Şûrâ Suresinin 13. âyet-i kerimesinde görüyoruz. Muhtevasının son noktasına geldiğimizde Allahû Tealâ ne diyor? “allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu): Allah, dilediğini Kendisine seçer (2. basamakta insanlar seçilirler) ve onlardan kim Allah’a ulaşmayı dilerse onları, Kendisine ulaştırır.” Ve 21. basamakta Allah onları Kendisine ulaştırıyor. Bu, bir bütün muhteva. Bunda mürşide ulaşmak var, tâbiiyet var, tâbiiyetten sonra ruhun vücuttan ayrılması, 7 tane gök katını aşması, Allah’ın Zat’ına ulaşması, sonra da Allah’ın Zat’ında yok olması, fâni olması, kişinin fenafillâh makamına gelmesi var. Buraya kadar olan bütünü Allahû Tealâ garanti altına almış, sadece insanların Allah’a ulaşmayı dileyenlerine has olmak üzere.

Öyleyse şeriat dediğimiz zaman, Hz. İbrâhîm’in hanif dînini yani Arapça adıyla İslâm dînini hesaba katmak, dikkate almak mecburiyetindeyiz. O dîn;

1- Tek Allah’a inanmayı içerir.
2- Allah’a ulaşmayı dileyenlerin oluşturduğu tek bir fırkayı içerir.
3- Ruhu vechi, nefsi ve iradeyi Allah’a teslimi esas alan teslimi içerir.

Bunların tümü şeriattır. Dînin bütünü şeriattır.
Etiketler